1 Ocak 2016 Cuma

ALAMANCI OLMAK

1970' li yıllarda 'Alamana kapağı atmak' diye bir tabir vardı. Sanki oraya gidersek bütün dertler biter, tüm sorunlar çözülürdü. Bizde 1978' de döndük. Tabi neyle bilin, kırmızı Mercedes' le. O zamanlar Alman plakalı arabadan çift kasetçalarlı müzik seti ile inmenin ayrı bir süksesi vardı. Vatana başka bir model araçla dönmek imaj açısından olmazdı. Tanıdıklardan kim evlenirse araba gelin arabası yapılır ve ön kaportaya gelinlik giydirilmiş, simli teller içinde bir bebek oturtulurdu. Erkek gömlekleri geniş yakalı, uzun ve polyesterdi. Akrabalara, tanıdıklara Marlboro sigarası, fisto ve çikolata hediyeler getirmek âdettendi. Yani pek bir havalı birşeydi. Çocuktum ve niye ilgi odağı olduğumu uzun bir dönem anlayamamıştım. Hatta orada bir yıl gittiğim okulda, başka çocuğun bir yaramazlığı yüzünden öğretmenimin benim yaptığımı zannederek kitabın tersini yüzüme çarpmasıyla yaşamdaki ilk ve tek dayağımı yemiştim. Ne o çocuğu, ne siyah saçlı İnci öğretmeni hiç unutmadım, tüm detaylar aklımda. Niye anlatıyorum bunları, yeni yılın ilk günü hep biraz hüzün verir. Bu aralar Nuri Sesigüzel dinliyorum. Birçoğunuzun gülümsediğini biliyorum. Gülün gülün, oysa bu babamın şarkısıydı ve tüm bu anlattıklarımla aramdaki görünmez bağlarımdı. O yıllara açılan pencerem, birkaç gündür devamlı aklıma gelen çocukluk anılarımdı.


2 yorum:

  1. ahh canım oluyorr hepimize aynı şeyler nedense hiç unutulmaaz o ilk her şeyi anlamamaya başladığımız zamanlar:( mutlu yıllar dilerim sevgiyle kal !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım.Ben de mutlu yıllar diliyorum.

      Sil